Esin Serdaroğlu ÖNERİYOR: Secret Garden


607 Paylaşım

Esin Serdaroğlu, günlerini okumakla, yazmakla, film izlemekle ve kedileriyle geçiren bir sevgili dostumuz. Ama belki siz onu uzun yıllar çalıştığı radyolardan hatırlarsınız…  İnşallah ilerde o billur gibi sesinden bir kayıt da yayınlamayı başarırız. Şimdilik, her izleyişinde kendini iyi hissettiğini söylediği bir dizi film tavsiyesiyle sizleri baş başa bırakalım. 

Güzel Bir Kaçış Yeri: SECRET GARDEN  (GİZLİ BAHÇE)

Sabah haberlerinde salgın nedeniyle insanlarda anksiyete oranlarının arttığı söyleniyordu. İnsanlar en çok ailelerini kaybetmekten korkuyormuş. İkinci sırada işlerini kaybetmek varmış.

Oysa daha geçen gün bir kadın yazarımızın, “Kızlar evlerinizi terk edin, sokaklar baba evinizden daha güvenli” diyen yazısını okumuştum. Hımm bir gariplik var sanki! Veya gariplik bende. Bir süredir Türkiye hemen her konuda birbirine tamamen zıt görüşlerin ülkesi oldu. Üstelik her kesim kendi görüşünün mutlak doğru olduğuna o kadar emin ki, diğerini dinlemiyor bile!

Zor bir süreçten geçiyoruz… Sadece Türkiye değil tüm dünya. Bir de benim gibiler var. İki tarafı da izleyip “Bir gün bunlar da bitecek!” diye sabırla bekleyen ve iki tarafa da yaranamayanlar.

Olsun bu da geçer. Geçerken de geride parçalanmış bir “ben” bırakmaması için veya geleceğe bir “ben” kalabilmesi adına kendimi farklı bir dünyada korumayı seçtim. Adına sinema denilen o büyülü dünyada! Hatta sadece başkalarının sinema ve TV  için yarattıklarıyla yetinmeyip kendi hayali dünyamı ortaya çıkarmak için uğraşmaya başladım. Ama  bugünkü yazının konusu bu değil. Bugün sizlere kendimi en kötü hissettiğim zamanlarda tekrar tekrar açıp izlediğim bir diziden söz edeceğim. Adı Secret Garden (Gizli Bahçe) olan 2010 yapımı bir Kore dizisi. “Ne Kore mi?” deyip yüz ekşiten, sadece Avrupa ve Amerika sineması izleyenlerle, “Türkçe dublaj olmazsa izlemem” deyip tabanca ve kılıç dünyasından çıkmayanları bir tarafa alalım, bu yazı halen masallarda anlatılan aşklara inananlar için.

Çok tanıdık çok bildik bir konu gibi başlıyor 20 bölümlük Gizli Bahçe. Zengin bir ailenin oğlu olan küstah Kim Joo Won ile fakir ama gururlu dublör Gil Ra İm, bir yanlış anlama sayesinde bir araya geliyor.  Joo Won kızımızdan etkileniyor ama bu durumdan rahatsız oluyor. Aşkın hormonal bir rahatsızlık olarak görüldüğü ve evliliğe şirketlerin birleşmesini sağlayacak iş sözleşmesi olarak bakıldığı bir dünyada yetişen Joo Won, nasıl olup da fakir, eğitimsiz, ailesi bile olmayan bir kıza ilgi duyabilmiş olmasına en çok kendisi şaşırıyor.

Aslında bir roman uyarlaması  Gizli Bahçe. Yazar Kang Yi-eul 1977 doğumlu serbest bir yazar. Bir yere bağlı kalmamak, dilediği zaman dilediği yere gidebilmek adına sigortalı çalışmayı reddedip serbest çalışmakta ısrar eden biri.

Yazarının kişiliğini görebiliyorsunuz yazdıklarında. Sıradan zengin oğlan-fakir kız hikâyesini öyle güzel işlemiş ki, hiç farkına bile varmadan bir sürü şeyi sorgulatıyor size. Sınıf farklarından tutun, aile kavramına, aşka, arkadaşlığa, özgürlüğe… Mesela bir sahnede Gil Raim İm’in çalıştığı aksiyon okulunda yönetimin değişeceği açıklanıyor. Kim Joo Won “neden” diye sorduğunda Raim’in açıklaması; ”Eğer uzun zaman aynı kişi yönetimde kalırsa okuldakiler onun gitmesi halinde başarıyı yöneticiye bağlayıp o olmadan yapamayacaklarına inanıp dağılırlar. Oysa her sene değişirse başarının kendilerine bağlı olduğunu görürler.”

Romantik komedi olarak başlayan dizi ilerleyen bölümlerde birden fantastik bir diziye dönüşüyor. Aslında yazarın, birbirini seven ama farklı çevrelerde yetiştikleri için anlamakta zorlanan çiftimize verdiği bir şans bu. Fakir olan kızımız zenginliğin hiç sandığı gibi bir şey olmadığını, zengin olan gamzeli oğlumuz da kızımızın neden öyle davrandığını anlamaya başlıyor bu beden değişimi sırasında.

Bol bol masallardan da söz edilen dizinin kahramanlarının aşklarının Deniz Kızı gibi köpüğe mi dönüşeceğini yoksa kendilerini Harikalar Diyarı’nda mı bulacaklarını izleyerek görebilirsiniz.

Çok ödüllü bir dizi olarak Gizli Bahçe, oyuncularının o harika uyumu ile yıllar geçse de hatırlanıyor. Yazıldığı ve çekildiği yerden binlerce km uzakta kim bilir benim gibi kaç kişinin sıkıntısını alıp yüzüne bir gülümseme yayılmasına sebep oluyor.

Kitaptan bir alıntıyla bitirelim… Aşık olmak belki de bahçeyle ilgilenmek  gibidir. Sizin bahçenizde de güzel çiçeklerin açması dileğiyle…


0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazı Formatı Seçiniz
Kişisel Test
Kişiliğe dair bir şey ortaya çıkarmayı amaçlayan sorular dizisi
Basit Test
Bilgiyi kontrol etmek isteyen doğru ve yanlış cevaplı sorular dizisi
Anket
Karar vermek veya görüş belirlemek için oylama yapmak
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Liste
Klasik İnternet Listeleri
Geri Sayım Listesi
Klasik İnternet Geri Sayım Listeleri
Açık Liste
Kendi öğenizi gönderin ve en iyi sunum için oy verin
Oylanabilir Liste
En iyi liste öğesine karar vermek için yukarı veya aşağı basın
Fotoyla Anlatım
Kendi resimlerinizi yükleyin ve birşeyler anlatın
Video
Youtube, Vimeo veya Vine Kodları
Ses
Soundcloud veya Mixcloud İçerikleri
Görsel
Fotoğraf veya GIF
GIF
GIF Formatı