Konuk Patican bölümümüzün yeni konukları Esra Baruter ve Pisikızı! İstanbul Üniversitesi öğretim görevlilerinden Esra Baruter, sıkı bir hayvansever! Sokak hayvanlarına da son derece duyarlı ve merhametli. Daha ne olsun diyerek şimdi sayfayı çok tatlı bir aşk hikayesine bırakalım…
Çocukluğumda kuzu, köpek ya da bir kedimiz olsun çok istemiştim ama annem ve babam buna hep karşı çıkmıştı. Kendi evimde yaşamaya başlayınca da sık seyahatler nedeniyle iş ve sosyal hayattan ötürü evde fazla vakit geçiremediğimden bir canlının sorumluluğunu üstlenmeye cesaret edemezken bir gün Pisi Kızım’a aşık oldum.
Annem kapısına bir kedinin geldiğini, gözlerinin içine çok fazla baktığını, mama yedikten sonra bile gitmediğini söylüyordu. Ben kediyi sevmeye, beslemeye gittiğimde içeri alıştırmamamı, kapının önünde sevmemi istedi. Bir akşam dayanamadım ve kediyi içeri almak için çok ısrar ettim. Pisi Kızım ve ben yıllardır birbirine hasret kalmış ana-evlat gibiydik. Kucağımda gırıl gırıl sesler çıkarıyor, bana sarılıyor, patilerini sıkı sıkı “Beni bırakma” der gibi bana bastırıyor, boncuk gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu. Pisi Kızım kucağımda huzurla melek gibi uyuyakaldığında mutluluktan ağlarken, onsuz yaşayamayacağımı anlamıştım.
Pisi Kızım’ı evlat edinmek için veterinere götürdüğümde duygu yoğunluğundan boğazım tıkanmıştı, gözümde yaşlarla niye geldiğimi bile anlatamıyordum. Veteriner bu çocuğun en az 3 yaşında olduğunu ve dişlerinde çürükler olduğunu söyledi. 1 Şubat 2020’den beri Pisi Kızım ile beraber yaşıyorum ve her an Allah’a onu bizim kapımıza yolladığı için şükrediyorum. Öyle akıllı, öyle iyi huylu ki kendi nazarım değecek diye korkuyorum. “Sana piyango çıktı mı?” derseniz,“Evet, bana büyük ikramiye, hayatımın şansı, canımın içi diye sevdiğim Pisi Kızım çıktı” derim. Kendimi tereddütsüz köpeği kediye tercih eden biri olarak bilirdim ve bir kediyle bu kadar derin bir bağ kuracağımı, kendim doğurmuşum gibi hissedeceğimi düşünemezdim. Başta kedi sahiplenmeme sıcak bakmayan annem de torununa bayılıyor, onu özlüyor, torunuyla sarmaş dolaş oturup onu sevmeye doyamıyor.
İstanbul Üniversitesi’ndeki derslerimi artık evimden online veriyorum ve Pisi Kızım laptopun arkasından beni izliyor, ders bitene kadar asla masadan ayrılmıyor. Hatta ders başlamadan önce laptopun yanında beni bekliyor. Sarmaş dolaş film izlemeye ikimiz de bayılıyoruz, kanguru ve yavrusu gibi yaşıyoruz.
Hayatta olmazsa olmazım, mutluluk kaynağım, en güzel alışkanlığım sokaktaki kedileri beslemek… “Çocukluğunda neyi değiştirmek isterdin?” deseler,“Bir kedi ile büyümek isterdim” derim. Pisi Kızım’dan önce ölüm korkum yokken artık “Bana bir şey olsa kimse Pisi Kızım’ı benim kadar sevemez” diyorum, ilk o aklıma geliyor.
Pisi Kızım iyi ki kapımıza geldi, iyi ki içeri girmek için çok istekli oldu ve iyi ki beni seçti!
0 Yorum