Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cenk Eray Yıldız; varis, diyabet ve doktorluk sanatı üzerine merak ettiğimiz her şeyi 15 maddede anlattı. İşte size “damardan” açıklamalar…
1 Diyabetik ayak nedir?
Diyabet çok sinsi bir hastalıktır. Hele ki yüksek tansiyon da var ise iş daha kötü. Diyabetin, yüksek şekerin etkisiyle hem atardamarlarda duvar kalınlaşması ve plaklar dolayısıyla tıkanmalar gelişiyor hem de sinir sistemi olumsuz etkileniyor. Nöropatik bir durum oluşuyor, özellikle cilt duyusunu kaybediyor ve travmaya daha yatkın bir hale geliyor. Dokuların beslenmemesi ve his kaybı neticesinde özellikle parmak uçlarında, topukta kangren ve açık yaralar oluşabiliyor. Ayaklarımız vücudumuzda travmaya en açık ve en hareketli bölgelerdir.
2 Diyabet hastası ayak sağlığı için nelere dikkat etmeli?
Bir şeker hastası ayaklarına bebeğe bakar gibi bakmalı, ayaklarına çok saygı göstermeli, kibar davranmalı. Giydiği ayakkabı ve kullandığı çorap dahi önemlidir. Tırnaklarını keserken bile çok titiz davranmalı, her gün ılık suyla yıkamalı ve temiz bir havlu ile kurulamalıdır. Hijyen çok önemlidir.
3 Varis nedir? Kimlerde görülür?
Varis, kıvrımlı toplardamar demektir. Genetik geçişli bir meslek hastalığıdır. Özellikle mesleği gereği uzun süre ayakta kalanlarda ve uzun süre hareketsiz oturanlarda gelişme riski çok daha yüksektir. Normalde düz bir boru şeklinde olan toplardamarlar, kanın yerçekimi etkisiyle bacaklarda birikmesi ve göllenmesi neticesinde süner ve kıvrımlı bir hal alır. Özellikle kuaför, kasap, öğretmen, tekstil işçileri gibi mesleklerde görülmektedir. Varis hastalığının birkaç boyutu vardır: Kozmetik boyutu, hastalık boyutu, damar içi pıhtı ve dolayısıyla ayak bileğinde yara gelişmesi boyutu. Tüm bunlar birbirleriyle bağlantılıdır. İlerlemiş vakalarda damar içinde pıhtı gelişim riski çok yükselir ve dolayısıyla ayak bileğinde renk değişikliği, ciltte kalınlaşma, koyulaşma, kaşıntı ve açık yaralar oluşabilir. Bacaklarda ince örümcek ağı tarzında kılcal damarların gelişmesi varis hastalığının göstergesi olabilir.
"TEDAVİ HASTANEYE İLK ADIMLA BAŞLAR"
4 Son yıllarda varis hastalığında neden artış var?
Artışın en önemli nedeni hareketsizlik, yürüyüş – egzersiz yapılmaması, beslenme düzenine dikkat edilmemesi ve sıvı tüketilmemesidir. Genetik yatkınlık da varsa varis hızla ilerler. Tedavi hastaneye ilk adımla başlar.
5 Varis hastalığının tanısı nasıl konur? Varis hastalarındaki şikayetler nelerdir?
Varis hastalığının tanısında altın standart, görüntüleme yöntemi olan “Renkli Doppler Ultrason” dur. Usulüne uygun bir şekilde çekim yapılmalıdır. Hasta hem ayakta hem de yatarken damar çap ölçümleri ve reflü dediğimiz kaçak miktarı değerlendirilmelidir.
VARİSTE İLERİ TEKNOLOJİLİ TEDAVİ
6 İlerleyen teknoloji ışığında varis tedavisi nasıl yapılmaktadır?
İlerleyen teknoloji ile artık damar müdahaleleri herhangi bir kesi olmaksızın yapılıyor. Genel anestezi dahi almaksızın, hafif bir sedasyon ile özel bir tel ultrason eşliğinde damar içine yerleştirilir ve yüksek ısıyla damar kapatılır. Dolayısıyla kaçak engellenmiş olur ve bacaklar rahatlar. Hayat daha konforlu bir hale gelir. Uygulamanın herhangi bir yan etkisi yoktur. İşlem yaklaşık 45 dakika sürer. İşlemden 2 saat sonra hasta taburcu edilir ve normal hayatına döner. Bu girişimsel özel işlemin adı "Endövenöz Radyofrekans Ablasyon" yöntemidir.
7 Varis hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Bacaklarda kozmetik görsel sorunlar artar ve kalın damarlar gelişir. Ayak bileğinde renk değişikliği, ciltte kalınlaşma, koyulaşma ve kaşıntı, yüzeyel ve/veya derin toplardamarlar içinde pıhtılaşma dolayısıyla açık yaralar oluşabilir. Baldırda sık sık selülit, lenfanjit gibi iltihabı inflamasyon enfeksiyon gelişebilir, ödem artar, ağrılar ve kramplar artar. Ayak bileğinde ciddi kaşıntılar başlar. İyileşmeyen tırnak mantarının en önemli sebebi varis hastalığıdır.
8 Varis hastalığı tedavi edilirse ne olur?
Hayat daha konforlu bir hale gelir, uyku düzene girer, daha fazla hareket ve yürüme imkânı olur, dolayısıyla kilo verilir. Ayak bileğindeki ödem ortadan kalkar, kaşıntı geçer, tırnak mantarı iyileşir, pıhtı riski ve yara riski ortadan kalkar, iş performansı çok daha iyi hale gelir.
9 Bacak sağlığı konusunda neler yapılmalıdır? Nelere dikkat edilmelidir?
Hareket ve egzersiz kalp ve damar sağlığı için çok önemlidir. Beslenmeye de dikkat edilmelidir. Damarlarımız sıcağı sevmez, bacaklara yapılan soğuk su uygulamaları rahatlatır. Yüzmek çok iyi gelir. Bisiklete binmek, pedal çevirmek faydalıdır.
10 Varis tedavisi sonrası kişiler nelere dikkat etmelidir?
Yürüyüş yapmalılar, kilo kontrolü, hareket ve beslenme çok önemli. Yaptığı iş ayakta kalmayı gerektiriyorsa diz altı orta basınç dinlendirici bir varis çorabı kişiyi rahatlatacaktır. Günlük sıvı tüketimi de önemlidir.
11 Damar hastalığı çok mu yaygın?
Evet, ülkemizde çok yaygın, 18 milyon civarında varis hastası olduğunu tahmin ediyorum. Bu hastaların üçte birinde ise tablo daha ağır; damar içinde pıhtılaşma ve ayak bileğinde yaraların olduğunu düşünmekteyim.
12 Tedavi edilmemiş varis hastalarında neden ayak bileğinde yara oluşur?
Ayak bileği, yerçekiminin etkisiyle yüksek basınca maruz kalan ve travmaya en yatkın olan bölgedir. Ayak bileğinde sadece cilt var, kemik ve kas tendonları var, sert bir bölge. Yağ dokusu neredeyse hiç yok. Bu nedenle yüksek basıncın ve ödemin etkisiyle ciltte gerginlik, kalınlaşma ve koyulaşma ardından kaşıntılar ve ayak bileğinde açık yaralar en sık bu bölgede oluşuyor.
13 Bacak toplardamarında gelişen pıhtı beyne gider mi?
Hayır, efendim. Beyne gitmez. Beyne gitmesi için kalpte bir delik olması ve o pıhtının sağ kalp boşluğundan sol kalp boşluğuna geçmesi gerekli. Derin ven trombozu, yani derin toplardamar pıhtısı yerinden koparsa gideceği yer akciğerdir. Biz bu duruma akciğer embolisi diyoruz. Çok nadir görülse de hasta açısından zor bir tablo oluşturur. Yoğun bakımda yatmayı gerektirecek, nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve çarpıntı ile seyreden bir tablo. Hayati olabilir. Bu nedenle sloganımız: “Varis; ihmale gelmez”. Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
14 “İyi doktor” sizce nasıl olmalı?
Hastaya sağlık hizmeti vermek bence sanat icraat etmektir. Bir doktor sürekli kendini geliştirmeli. İnsanoğlu çoğunlukla bildiğini düşündüğü için yeni şeyler öğrenmekten kendini alıkoyar. Artık standardı bilmek ve uygulamak işe yaramıyor, insanı köreltiyor, kimseye fayda sağlamıyor. Kişilere ve dokuya saygı çok önemli. Daha fazlasını bileceksin ve bunu uygulayacaksın ki insanlar sana“helal olsun” desin. Kendini geliştirmek ve yenilemekten öte bir şey var mı? Hipokrat yemini bile güncellendi.
15 Hipokrat yemini nasıl güncellendi?
Evet bu doğrultuda Hipokrat yeminimiz bile güncellendi. Bakın nasıl bir satır eklendi: “Tıp biliminin bilim kadar sanatında bir parçası olduğunu her zaman aklımda tutarak bazen hastalara gösterilecek sıcak, anlayışlı ve sempatik tavırların ameliyatlardan daha etkileyici olabileceğini unutmayacağım.”
REKOR TEDAVİ…
“Hastanın doğru yere gitmesi çok önemli. Bu hastamız 40 yaşında, 1.90 boyunda, 270 kg ağırlığındaydı. Uzun zamandır, özellikle sol bacak arkasında iyileşmeyen büyük bir yarası vardı. Pek çok doktora gitmiş, ama hiçbir netice alamamış; tavsiye üzerine bizi bulmuş. Doppler ultrason sonucunda gördük ki, her iki bacakta tüm yüzeyel toplardamar sisteminde yetersizlik var… Damarlarda ileri derecede çap artışı söz konusuydu. İleri teknolojiyle varisli damarlara Radyofrekans Ablasyon tedavisi planladık. Hasta kilosundan dolayı ameliyat masasına dahi sığmıyordu, sedyede işlemi gerçekleştirdik. Bacaklarda yağ oranının çok yüksek olması nedeniyle damara girmek zor olsa da bilgi birikimi ve tecrübemizle hasta damarları tedavi etmeyi başardık. Altı hafta kadar süren profesyonel yara bakımı takipleriyle yıllardır var olan yarası tamamen kapandı. Hastanın hayat konforu arttı. Obezite cerrahisi imkanı doğdu. Hasta şu an çok mutlu, işinin başında hayatını sürdürüyor. 270 kiloluk bir hastayı tedavi etmek bir rekordur! Belki de dünyada bu kiloda varis ve venöz ülser ayak bileği yara hastası tedavisinde başka örnek yok. Kilosu şu an 140’a indi. Eminiz daha da kilo verecek, bunun bilincinde. Kendisine sağlıklı günler diliyoruz. Ne mutlu bizlere…”
WEB: www.cenkerayyildiz.com
INSTAGRAM: prof.dr.cenkerayyildiz
Bir çok kişi için çok katkı sağlayacak bir yazı olmuş. Teşekkürler 😇👏
Güzel yorumunuz için biz teşekkür ederiz.
Harika bir yazı , önemli bir konu , bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederim
Biz teşekkür ederiz. Sağlıklı günler dileriz.