Tiyatronun olasılıklarla dolu büyülü dünyası, hayatı bir sahneye sığdırır. Hayat tiyatroyu, tiyatro hayatı kendi renklerine boyar. Ayşe Dinç Yıldız bir tiyatro sanatçısı. Pandemi nedeniyle sahneye çıkamayınca kendine yeni bir sahne alanı yaratmış. Saksıları hayatın renklerine boyuyor. Çiçekler boyadığı saksılarda hayat buluyor.
Bensu KAYA
Pandemi, genel sonuçlarının yanı sıra kişisel dünyalarda özel sonuçlar da doğurdu. Pek çok insan kendi küçük pandemik dünyasında farklı çözümler üretmeye başladı. Dört duvar arasını özgürlükleri kısıtlayıcı bir kafes gibi görmek yerine “kendini ifade edebilme alanı” olarak görenler, bu süreçten kazançlı çıktı. Yani her şeyde ve her zaman olduğu gibi bakış açısını şartlara uyum yönüne çeviren, bardağı dolu görebilen ve “dönüştürebilen” kazandı.
Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ayşe Dinç Yıldız’ın da böyle bir öyküsü var. Farklı figürlerin resimlerini yapıp renklendirdiği saksıları instagramda görüp çok beğenince tanışmak ve sugibidergi.com için konuşmak istedim. Tabii ki önce bu yolculuğun nasıl başladığımı merak ettim: “Her şey pandemi nedeniyle evlere kapanmamız sonucunda başladı. Tüm insanlık olarak hiç ummadığımız bir yerden vurulduk ve yaşamımız alt üst oldu. Okullar kapandı, iş yerleri kapandı, sokağa çıkma yasakları geldi… Ben de bu süreçte işini yapamayan kesimden oldum. Ben bir tiyatro oyuncusuyum.10 yıldır aralıksız ve yoğun bir tempoyla çalışırken, bir anda eve kapanmak zorunda kaldım. İlk zamanlar kendimi avutacak ve vaktimi geçirecek birçok yol buldum aslında. Bahçeye domates – biber -salatalık ekmek, saksılara çiçek dikmek, spor yapmak, diziler, filmler, kitaplar, yap-boz, oyun okumaları derken, bunlar yetmemeye başladı. Evin mobilyalarını boyamaya başladım. Yetmedi, duvarlar… Yetmedi, taşlar… Derken ektiğim çiçeklerin saksıları… Önce kendi evimdeki saksıları boyayarak başladı bu süreç. Resim yapmaya, bir şeyler karalamaya her zaman meraklıydım. Bu sefer saksılarda denedim. Denediğim saksı boyamalarımı da sosyal medya hesaplarımda paylaştım ve çok güzel geri dönüşler aldım. İnsan beğenilip takdir gördüğü yerde daha büyük bir şevkle ilerliyor.”
SAKSILAR INSTAGRAMDA
Evinin bir odasını atölyeye dönüştürüp dilediği saatte dilediği gibi çalışan Ayşe Dinç Yıldız, aslında pek çoklarının isteyip de yapamadığını yapmış, hayallerini yeteneğiyle birleştirip gerçeğe ulaştırabilmiş; hobisini başkalarıyla paylaşabilmiş. Sıra boyadığı saksıları sergilemeye gelince önce biraz tereddütte kalmış: “Birçok arkadaşım boyadığım saksıları internet üzerinde sergileme konusunda beni yüreklendirdi. Önceleri bu konuda biraz korkuyordum. Ama sonuçta çevremdeki insanların büyük desteğiyle bu yola girdim. Öncelikle ihtiyacım olan saksı, boya, fırça vs. araştırmalarımı yaptım. Bir instagram hesabı açtım. Saksı Boyamaca koydum adını da. Tarih: 24 Eylül 2020! Vee… Serüven başladı. Sağ olsun, arkadaşlarım, abilerim, ablalarım… Hepsi beni desteklediler. Ne şanslıyım ki kısa sürede birçok takipçim oldu. Bütün bunları amatör hevesle yapıyorum. Bilinen anlamda bir tablo, tuvale yapılmış bir resim çalışmam yok… Evde kendimce çalıştığım karakalem çalışmalarım var sadece. Uzun süredir iyi bir resim kursuna gitmek istiyorum. Bu zamana kadar çizdiklerim ve boyadıklarım tamamen el yordamı ve iç güdülerimle ortaya çıkan çalışmalar. Neden eğitim alıp geliştirmeyeyim ki!”
YA TİYATRO?
Pandemi süresi uzadıkça Ayşe Dinç Yıldız’ın saksılarla olan yolculuğu da uzayacağa benziyor. “Bir gün tiyatro perdeleri yeniden açılıp eski günlerdeki gibi yoğun bir şekilde oyunculuğa dönsem de, artık vazgeçemeyeceğim bir tutkum daha var.” diyen Yıldız için elbette tiyatronun yeri ayrı: “Ben tiyatro kökenliyim. Hatta tüm hayatım tiyatrodan ibaret. Daha doğrusu ibaret-ti… Bu hastalık bizi vurmadan… Perdeler kapanmadan önce… Üniversitenin tiyatro bölümünü kazandığımda 18 yaşındaydım, birkaç yıl da öncesi var… Şimdi 35 yaşındayım ve bu yaşıma kadar hep tiyatro yaptım… Dileğim bir 35 yıl daha sahnede olabilmek… Bizim mesleğimizin emekliliği yok; mümkünse ölene dek… Mezun olduktan bir ay sonra Bursa Devlet Tiyatrosu’nda çalışmaya başladım ve halen Bursa Devlet Tiyatrosu oyuncusu olarak sahneye çıkmaya devam ediyorum. Televizyon ya da sinema alanında çok fazla deneyimim yok; küçük küçük birkaç iş… Benim hayalim her zaman tiyatro sahnesinde olmaktı ve hayalimin peşinden gidiyorum, şükür ki gidebiliyorum. Bundan sonra ne olur bilemiyorum, ama şimdilik böyle… Ve bu ülkede sevdiği işi yapabilen azınlıkta olmaktan dolayı çok mutluyum.”
RENKLİ HAYALLER
Gelelim yine saksılara… Ayşe Dinç Yıldız, atölyeye çevirdiği evinin bir odasında, dilediği saatte dilediği kadar çalışıyor. Saksılardaki desenlere nasıl karar verdiğini merak ediyoruz, anlatıyor: “Saksı boyama işine başladığımdan beri çok şey öğrendim. En önemlisi de zevkler ve renklerin çeşitliliği. Önemli olan benim zevkim, beğenim ya da tercihim değil. Önemli olan; o saksıyı evinin ya da balkonunun bir köşesine koyacak olan kişinin mutlu olması. Renk uyumu, boyut ya da desen konusunda tavsiyelerde bulunuyorum tabii ki. Çoğunlukla da bu konuda bana güveniyorlar ve bu da beni çok mutlu ediyor. Desen konusunda internetten bulduğum, hoşuma giden, saksı üzerine çalışsam ne güzel olur dediğim görsellerden yararlanıyorum. Ama çoğunlukla, bulduğum bu görsellere kendi hayal gücümü ve yorumumu ekleyerek, başka bir şeye dönüştürüyorum. Bazen de saksıları hayal edip bana anlatıyorlar, ben de onların hayalini, becerebildiğim ölçüde saksıların üzerine yansıtmaya çalışıyorum.”
Ayşe Dinç Yıldız’ın instagram hesabı: saksi.boyamaca
Yorum