Jale Demirtaş: “Negatif Duygulara Değil İnancıma Sığınıyorum”


Kişisel gelişim uzmanları pozitif düşünceye, hayatı kolaylaştırmaya dair çok şey anlatır. Bazı insanların hayatı ise hepsinin anlatmaya çalıştığını tek seferde aktaran çok etkili bir ders gibidir. İlk gençlik yıllarından beri MS hastalığıyla mücadele eden Diş Hekimi Jale Demirtaş, hayatını “Ruhum Özgür Bedenim Tutsak / MS'li Yaşamda Mutluluk” ismiyle kaleme aldı.  Uluborlu İbrahim Etem Erbil Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan Demirtaş ile sugibidergi.com okurları için konuştuk. 

Bensu KAYA  


Jale Demirtaş, 1976 yılında öğretmen anne ve babanın üç çocuğunun ilki olarak Isparta’nın Senirkent ilçesinde doğdu. Senirkent Lisesi’ni birincilikte bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandı. Üniversite öğrenciliği sırasında MS teşhisi kondu. Hastalıkla mücadele ederken mezun olup diş hekimliği yapabildi. 2001 yılında yaşadığı bir atak nedeniyle mesleğini bırakmak zorunda kaldı. Bir süre engelli memur olarak çalıştı. İkinci bir atakla memuriyet hayatını da bıraktı. Halen Isparta'ya bağlı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Uluborlu İbrahim Etem Erbil Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde kalıyor. “Okuyunca hayatı ve kendinizi daha çok seveceksiniz” diyerek gönüllü yakınlarının desteğiyle yazdığı kitabı, çaresizliğe karşı bir umut destanı gibi. 

Yazdıklarınız bana 'Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.' diyen İnşirah Suresi'ni hatırlattı. Zorlu hayat yolculuğunuzun her aşamasında bir umut ışığının peşine düşmüşsünüz. Bu doğrultuda yaşam felsefenizi biraz anlatır mısınız?

Çok güzel tespit etmişsiniz. İnşirah Suresi'nin o ayetini ben de hatırlarım ve çok moral bulurum. Kendimi desteklerim o ayeti hatırlayarak… O ayet bana destek olur, manevi destek. Zorluklarla karşılaştığımda bunun bir çözümü var diye düşünürüm ve o çözümü nerden bulabileceğimi araştırırım. Gözlemlerim, hemen bulamayabiliyorum, biraz beklemek gerekiyor bazen. Bir de şunu düşünürüm mutlaka böyle bir zorluk yaşıyorsam, Allah’ın benim öğrenmemi istediği bir şey var ya da bunun sonucu benim yararıma olacak! Bana göre umutsuzluk insanı engelleyen ya da kısıtlayan bir şey. Kendime hep derim ki; olumsuz olmayalım, umutsuz olmayalım. 

Durumunuza kahretmek, yaşıtlarınızı kıskanmak yerine hangi duygulara sığınmayı tercih ediyorsunuz?

Bunda da inançlar ağır basıyor, dini inanç çok büyük bir destek benim için. Kitapta da bahsetmiştim anneannemlerde büyüdüm, oradan bana kalan manevi değerler, namus, dürüstlük var. O yüzden negatif duygular yerine inancıma sığınıyorum. 

Bakım evleri ile ilgili bir negatif algı var. Bu konuda siz neler söyleyeceksiniz?

Türkiye'deki bakış açısını bilemem ama benim kaldığım kurum çok güzel.  Temizlik özellikle çok güzel, eksiksiz. Annelerimizin, bakım elemanlarının desteği de öyle. Bu durumların idareyle, kişiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Kuruluş Müdürümüz Selim Sönmez bizim için gerekli olan her şeyi yapan bir insan, çalışanlar da onun doğrultusunda ilerliyor, bizle çok iyi ilgileniyorlar. Türkiye'deki durumu bilemiyorum, ama benim kaldığım kurum örnek gösterilecek kurumlardan biri. Kitabımın tanıtım gününü de Selim Sönmez ve tüm görevlilerimizin desteğiyle düzenledik. Çok güzel geçti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 

Bakım evinde bir gününüz nasıl geçiyor?

Bir günüm… Kahvaltı saati, öğle yemeği, akşam yemeği saatleri… Onlara uyuyoruz, sonra banyo günlerimiz oluyor… Onun dışında öğleden sonra bahçeye çıkıyorum, arkadaşlarla oturuyoruz bazen de parka gidiyoruz. Benim için çok güzel. Sabah yatağımda oturduğum sırada bilgisayarla ya da kitaplarla uğraşıyorum. Bu biraz kişinin psikolojisiyle alakalı, yani kafanız  neye uygunsa onunla ilgileniyorsunuz.

MS hastalarına yaşadıklarınızı aktarmak için MS derneği ile bağlantıya geçmeyi düşündünüz mü?

Isparta’da MS derneğinin şubesi yok. Ankara'da, Antalya'da, İzmir’de, İstanbul’da var, yani büyük şehirlerde… O şehirlerde olduğumda dernekle iletişime geçmeye çalıştığım için oraları hatırlıyorum. Yani bir de dernekte bildiğim kadarıyla üyeler bir araya geliyor… Onların etkinlikleri oluyor falan. Ben öyle şeylere katılamayacağım için de bağlantıya geçemedim. Sadece basından ne okuyabilirsem, ne takip edebilirsem o kadar biliyorum.

“BİLGİYE ÖZEL BİR İLGİM VAR”

Yaşam koçluğuyla ilgili eğitimler almışsınız… Bu konuda neler yapmak istersiniz?

İnsanlarla iletişim kurmayı çok severim. Bir de esasen kendime ekleyebileceğim şeyler var mıdır yaşam koçluğunda diye düşündüm ve o yüzden o derslere katıldım. İyi de oldu bana göre. Etrafıma yararlı olmam için biraz daha çalışmam gerekiyor bu konuda. Tüm video derslerini dinledim, sınavları geçtim. Sertifikalarımı aldım, ama bu kadar oldu. 

Eklemek istedikleriniz var mı?

Eklemek istediğim şöyle bir şey var, ben bilgiyi seviyorum. Bilgi edinmeyi, bilgi sahibi olmayı, bilginin peşinden koşmayı seviyorum. Bilmediğim bir konuyu araştırmayı,öğrenmeyi, aradığım cevabı bulduğumda hazine bulmuşum gibi sevinmeyi seviyorum. Yani hayatımda hep bilgi olacak, kitaplar olacak, çünkü kitaplar çok geliştiriyor, bilgi sahibi oluyorsunuz ya da bakış açınızda değişimler oluyor okuduğunuzda. Okumayı, kitapları, bilgiyi çok seviyorum. Biliyor olmak harika bir duygu. Benim bir öğretmenim vardı orta okul son sınıfta, Turan Kunmık. Ben ona hayran olurdum. Hayatını kaybetti Allah rahmet eylesin. Ben onun bilgisine hayran olurdum çünkü ne söylerseniz -Türkçe öğretmenimizdi-  o konuyu bilirdi ve açıklamalarını yapardı. Ben hep onun gibi olmayı istemişimdir o yüzden bilgiye özel bir ilgim var. Bilmek güzeldir. Bunu söylemek isterim. Teşekkür ederim.

[zombify_post]


0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir